ترجمهٔ معانی قرآن کریم - ترجمه‌ى تركى كتاب مختصر در تفسير قرآن كريم

شماره صفحه:close

external-link copy
48 : 9

لَقَدِ ٱبۡتَغَوُاْ ٱلۡفِتۡنَةَ مِن قَبۡلُ وَقَلَّبُواْ لَكَ ٱلۡأُمُورَ حَتَّىٰ جَآءَ ٱلۡحَقُّ وَظَهَرَ أَمۡرُ ٱللَّهِ وَهُمۡ كَٰرِهُونَ

-Ey Peygamber!- Münafıklar, Tebuk gazvesinden önce de Müminlerin kelimesini (saflarını) bölerek bozgunculuk yapmak için çabalamış, hileler yaparak sana karşı bir takım işler çevirmeye kalkmışlardı. Olur ki onların hileleri senin cihada çıkmak hususunda azmini kırabilir. Ancak Yüce Allah'ın sana olan yardımı ve desteği gelmiştir. Onlar (münafıklar) hoşlanmasalar da Yüce Allah; dinini yüceltir ve düşmanlarını mağlup eder. Onların hoşlanmamalarının sebebi; hakka karşı batılın galip gelmesini istemelerinden dolayıdır. info
التفاسير:

external-link copy
49 : 9

وَمِنۡهُم مَّن يَقُولُ ٱئۡذَن لِّي وَلَا تَفۡتِنِّيٓۚ أَلَا فِي ٱلۡفِتۡنَةِ سَقَطُواْۗ وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمُحِيطَةُۢ بِٱلۡكَٰفِرِينَ

Münafıklar asılsız özürler ile senden özür dileyip şöyle derler: "-Ey Allah'ın resulü!- Bana cihattan geri kalmam için izin ver, seninle cihada çıkmak yükünü yükleme ki, düşman olan -Rumların- kadınlarının fitnesi sebebiyle bana bir günah isabet etmesin." Hayır! Onlar iddia ettiklerinden daha büyük bir fitneye düşmüşlerdir. İşte o fitne nifaktır ve savaştan geri kalmaktır. Muhakkak ki cehennem, kıyamet günü kâfirleri kuşatacaktır. Ondan hiç kimse kurtulamayacak ve hiç kimse ondan bir kaçış bulamayacaktır. info
التفاسير:

external-link copy
50 : 9

إِن تُصِبۡكَ حَسَنَةٞ تَسُؤۡهُمۡۖ وَإِن تُصِبۡكَ مُصِيبَةٞ يَقُولُواْ قَدۡ أَخَذۡنَآ أَمۡرَنَا مِن قَبۡلُ وَيَتَوَلَّواْ وَّهُمۡ فَرِحُونَ

-Ey Resul!- Eğer sana, yardım yahut ganimet gibi seni sevindirecek olan Allah'ın nimetlerinden bir şey erişirse; bu onları üzer. Eğer sana zorluk yahut düşmanın sana karşı galip gelmesi gibi bir musibet erişecek olursa bu münafıklar: "Bizler, kendi nefislerimiz için tedbir almış ve bu Müminlerin yaptığı gibi onlar savaşa çıktığında onlarla birlikte savaşa çıkmayarak kendimizi sağlama almıştık." derler. Sonra münafıklar; Müminlere öldürülme ve esir edilme gibi şeyler isabet ettiğinde mutlu bir şekilde selametle ailelerine dönerler. info
التفاسير:

external-link copy
51 : 9

قُل لَّن يُصِيبَنَآ إِلَّا مَا كَتَبَ ٱللَّهُ لَنَا هُوَ مَوۡلَىٰنَاۚ وَعَلَى ٱللَّهِ فَلۡيَتَوَكَّلِ ٱلۡمُؤۡمِنُونَ

-Ey Peygamber!- O münafıklara de ki: "Bize Allah'ın bizim için yazdığından başkası asla erişmez. O Allah -Subhanehu ve Teâlâ- bizim efendimiz ve sığınağımızdır. Müminler de bütün işlerini sadece O'na havale ederler ve O, onlara yeter. O, ne güzel vekildir." info
التفاسير:

external-link copy
52 : 9

قُلۡ هَلۡ تَرَبَّصُونَ بِنَآ إِلَّآ إِحۡدَى ٱلۡحُسۡنَيَيۡنِۖ وَنَحۡنُ نَتَرَبَّصُ بِكُمۡ أَن يُصِيبَكُمُ ٱللَّهُ بِعَذَابٖ مِّنۡ عِندِهِۦٓ أَوۡ بِأَيۡدِينَاۖ فَتَرَبَّصُوٓاْ إِنَّا مَعَكُم مُّتَرَبِّصُونَ

-Ey Peygamber!- onlara de ki: "Bize iki şeyden; şehadet yahut zaferden başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Biz de Allah'ın, katından indireceği bir azap ile sizi helak etmesini yahut sizinle savaşmamıza izin vererek bizim elimizle sizleri öldürmek ve esir etmek yolu ile size azap etmesini bekliyoruz. Siz, bizim akıbetimizi bekleyin; biz de sizin akıbetinizi bekliyoruz." info
التفاسير:

external-link copy
53 : 9

قُلۡ أَنفِقُواْ طَوۡعًا أَوۡ كَرۡهٗا لَّن يُتَقَبَّلَ مِنكُمۡ إِنَّكُمۡ كُنتُمۡ قَوۡمٗا فَٰسِقِينَ

-Ey Peygamber!- Onlara de ki: Mallarınızdan isteyerek ya da istemeyerek verin. İnkâr etmeniz ve Allah'ın taatinden çıkmanız sebebi ile infak ettikleriniz sizden asla kabul edilmeyecektir. info
التفاسير:

external-link copy
54 : 9

وَمَا مَنَعَهُمۡ أَن تُقۡبَلَ مِنۡهُمۡ نَفَقَٰتُهُمۡ إِلَّآ أَنَّهُمۡ كَفَرُواْ بِٱللَّهِ وَبِرَسُولِهِۦ وَلَا يَأۡتُونَ ٱلصَّلَوٰةَ إِلَّا وَهُمۡ كُسَالَىٰ وَلَا يُنفِقُونَ إِلَّا وَهُمۡ كَٰرِهُونَ

Onların verdiklerinin kabul edilmesine ancak şu üç şey engel olmuştur: Allah'a ve resulüne (iman etmeyip) kâfir olmaları, namaza üşenerek ve oyalanarak gelmeleri ve mallarını isteyerek infak etmemeleri. Onlar mallarını istemeyerek infak ederler. Çünkü onlar, namazlarından ve infaklarından bir sevap ümit etmezler. info
التفاسير:
از فواید آیات این صفحه:
• دأب المنافقين السعي إلى إلحاق الأذى بالمسلمين عن طريق الدسائس والتجسس.
Münafıkların sürekli olarak yapageldikleri şey, entrikalar çevirip casusluk yaparak Müslümanların eziyete uğramaları için çaba sarf etmektir. info

• التخلف عن الجهاد مفسدة كبرى وفتنة عظمى محققة، وهي معصية لله ومعصية لرسوله.
Cihattan geri kalmak; büyük bir fesat, gerçekleşen çok büyük bir fitne, Allah'a ve resulüne isyandır. info

• في الآيات تعليم للمسلمين ألا يحزنوا لما يصيبهم؛ لئلا يَهِنوا وتذهب قوتهم، وأن يرضوا بما قدَّر الله لهم، ويرجوا رضا ربهم؛ لأنهم واثقون بأن الله يريد نصر دينه.
Ayetlerde Müslümanlara, kendilerine ulaşan musibetlerden dolayı üzülmemeleri öğretilmiştir. Bu; onların güçlerinin gitmemesi ve Allah'ın kendileri için takdir ettiğine razı olmaları ve O'nun rızasını ümit etmeleri içindir. Çünkü Müminler Allah'ın dinine yardım etmeyi istediğine kesin bir şekilde inanmaktadırlar. info

• من علامات ضعف الإيمان وقلة التقوى التكاسل في أداء الصلاة والإنفاق عن غير رضا ورجاء للثواب.
İmanın zayıflamasının ve takvanın azalmasının alametleri; namazın tembel tembel eda edilmesi ve Allah'ın rızasını ve sevabını talep etmeksizin infakta bulunulmasıdır. info