ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី

external-link copy
170 : 3

فَرِحِينَ بِمَآ ءَاتَىٰهُمُ ٱللَّهُ مِن فَضۡلِهِۦ وَيَسۡتَبۡشِرُونَ بِٱلَّذِينَ لَمۡ يَلۡحَقُواْ بِهِم مِّنۡ خَلۡفِهِمۡ أَلَّا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Allah'ın kendilerine bahşetmiş olduğu lütfundan dolayı onları mutluluk kaplamış ve sevinç bürümüştür. Dünyada kalan kardeşlerinin onlara yetişmesini bekler ve ümit ederler. Onlar (kardeşleri) cihatta öldürülürlerse kendileri gibi lütfa nail olacaklardır. Ahiret hayatında karşılaşacakları bir korku yoktur ve dünyada kaçırdıklarından dolayı da üzülmeyeceklerdir. info
التفاسير:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• من سنن الله تعالى أن يبتلي عباده؛ ليتميز المؤمن الحق من المنافق، وليعلم الصادق من الكاذب.
Allah Teâlâ'nın kullarını imtihan etmesi, Allah'ın koyduğu kanunlarındandır. Böylece hakiki Mümin münafıktan, doğru sözlü olan yalancıdan ayrılmış olur. info

• عظم منزلة الجهاد والشهادة في سبيل الله وثواب أهله عند الله تعالى حيث ينزلهم الله تعالى بأعلى المنازل.
Allah yolunda cihadın ve şehitliğin makamı büyüktür. Şehitliğe mazhar olanların sevabı Allah Teâlâ'nın katındadır. Öyle ki Allah Teâlâ, onları en üst makamlarda ağırlayacaktır. info

• فضل الصحابة وبيان علو منزلتهم في الدنيا والآخرة؛ لما بذلوه من أنفسهم وأموالهم في سبيل الله تعالى.
Canlarını ve mallarını Allah Teâlâ'nın yolunda harcadıkları için sahabenin fazileti, dünya ve ahirette makamlarının üstün oluşu beyan edilmiştir. info